28 Haziran 2010 Pazartesi

Hesap sorma zamanı…

Atatürk Kültür Merkezi, AKP tarafından hayalet bina olmaya dönüştürülüyor.

Yapının tüm aksamları tahrip edilip, ölüme terk edildi.

Bir yandan Kültür Bakanı, diğer yandan 2010 AKB Ajansı sorumluluğu birbirlerine atıyorlar.

Ama kent operasız, balesiz, senfonisiz iki koca yıl geçirdi.

Bu kentin gerçek sahipleri, bir kültürel varlık olduğu tescillenmiş olan AKM’nin de gerçek sahipleridir.

Sanatçılar ve sanat alanlarının örgütleri, bilenerek ve isteyerek sanat üretme ve insanla buluşturma özgürlükleri ellerinden alınanlar, rant avcılığının sistemleri uygulamaları yüzünden onurları çiğnenen yurttaşlar, kendi gelecekleri için yeniden birleşmeli ve aşağıdaki suç duyurusuna ortak olmalıdırlar.

‘Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası’ hukukçuları tarafından kaleme alınan aşağıdaki suç duyurusu metni, yaşadığımız tüm süreçlerdeki kanunsuzluğun, keyfiliğin ve suçun da belgesidir.

Bugüne dek yaptığımız tüm çağrıları yanıtsız bırakan sorumlular, zaman geçmeden yargı önüne çıkartılmalıdır.

“ İSTANBUL CUMHURİYET SAVCILIĞI’NA

Sanıklar : 1- Kültür ve Turizm Bakanlığı
2- İstanbul 2010 Avrupa Kültür Ajansı Hakkında Kanun ( 5706 sayılı Kanun ve 26700 sayılı, 14 Kasım 2007 Tarihli Resmi Gazete kurulan geçici teşkilat)

Hadise :

İstanbul Beyoğlu Gümüşsuyu mahallesinde 79 pafta 750 ada 104 parselde bulunan İstanbul Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul I numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 07.07.1993 tarih 4720 sayılı kararıyla Beyoğlu kentsel sit alanı içersinde kalmaktadır.(Ek 1) Aynı kurul 06.01.1999 gün 10521 sayılı kararla Atatürk Kültür Merkezini korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil etmiştir.(Ek 2) İstanbul II numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu 30.10.2007 gün 1344 sayılı kararla da koruma grubunu 1. grup olarak belirlemiştir.(Ek 3)

Kentsel sit alanında ve tescilli bir yapıda 2863 sayılı yasa, yönetmelik, yönerge, ilke kararları ve kararların devamlılığı ilkelerine aykırı olarak koruma kurulu üyeleri; rölövesi 06.12.2006 gün 689 sayılı kararla onaylı yapıda, rölövesine genel hatlarıyla uyan( bir iki değişiklik hariç) avan projeyi 14.05.2008 gün 1783 sayılı kararla onaylamıştır.(Ek 4) Kurul bu kararında tasdik edilen avan projeye göre uygulama projelerini istemiş, ancak 24.12.2008 gün 2268 sayılı kararla yapının rölövesine göre çok farklı, 660 ve 665 sayılı ilke kararları, yönetmeliğe aykırı başka bir avan proje onaylamıştır.(Ek 5)

Koruma Bölge Kurulu Cumhuriyet dönemi mimari eseri olarak tescilli olan bu yapıyla ilgili çeşitli zamanlarda çelişkili kararlar almıştır.

Atatürk Kültür Merkezi cephesine bez afiş asılmasını 16.06.2006 gün 374 sayılı kararla uygun bulmayan (Ek 6), aynı konuda bakanlığın diğer başvurusunu 27.07.2006 gün 473 sayılı kararla uygun bulmayan(Ek 7), 18.06.2008 gün 1869 sayılı kararla yine aynı isteği 665 sayılı ilke kararına göre reddeden(Ek 8) koruma kurulu üyeleri, 04.07.2008 gün 1918 sayılı kararla(Ek 9) bu kez Atatürk Kültür Merkezi binasının cephesine reklam panosu asılamıyacağına, ancak AKM’de yapılacak tamir ve tadilat için kurulacak iskeleye, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında kültür ve sanatla ilgili, Türkiye’yi tanıtıcı bilgilendirici olmak kaydıyla ve iskele söküldüğünde kaldırılmak üzere tanıtım ve bilgilendirme panosu asılabileceğine karar vermiştir. Aynı kurul 12.11.2008 gün 2185 sayılı kararla da(Ek 10) daha önce almış olduğu kararından vazgeçerek Atatürk Kültür Merkezi’nin ön cephesine yapının restorasyonu sırasında kuralacak iskeleye, restorasyon süresi ile sınırlı olarak reklam panosu asılmasında sakınca olmadığı kararını vermiştir.

Bu karar 665 sayılı ilke kararına aykırıdır. Koruma kurulu daha önce aldığı kararlarla reklam asılmasının 665 sayılı ilke kararına aykırı olduğunu vurgulamış, ancak daha sonra aykırı olduğunu belirttiği konuda geçici olarak reklam asılabileceği iznini vermiştir.

Yasalara aykırı bir husus varken, yasak olan bir şeyi belli bir süre için de olsa, yasağa kaldırdım diye bir yetki Koruma Kurulunda yoktur.

Tüm bunların sonucunda Atatürk Kültür Merkezinde proje kapsamında yapılan yıkım çalışmasında İstanbul 9. İdare mahkemesinin 2009 /79 E: 2009 /2088 K. Sayılı dosyasında yaptırmış olduğu bilirkişi incelemesi sonucunda Atatürk Kültür Merkezinin yıkım ve tadilat çalışmalarını yasaya ve mevzuata aykırı bularak iptal etmiştir.

Atatürk Kültür Merkezinde sanıklar eliyle yaptırılan yasaya aykırılıklar şöyledir :

Yerinde yapılan incelemeye ait değerlendirmede; duvar, döşeme ve kolonlarda büyük tahribatlar yapıldığı 2863 sayılı yasanın 9. maddesinin ihlal edildiği, büyük salonun döşemelerinin koltuklar ve ahşap duvar kaplamalarının gerekli koruma kararı olmadan söküldüğü saptanmış, yapının 1. Grup korunması gerekli yapı (kültür varlığı) olması ve Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 05.11.1999 tarih ve 660 sayılı Taşınmaz Kültür varlıklarının gruplandırılması Bakım ve Onarımla ile ilgili İlke kararı , ayrıca Bayındırlık Bakanlığının Kültür ve Turizm bakanlığı’na yapının bakım, onarım ve yenileme çalışmaları için verdiğitelif hakkının şartları incelendiğinde , söz konusu avan proje tadilatının uygun olmadığı, Cumhuriyetin ve modernizmin hakim düşünce yapıusı doğrultusunda Kültür ve sanat faaliyetlerinin önemli bir odağı ve sembolü olan Atatürk Kültür merkez’nin sosyo kültürel ve tarihsel kimliğini oluşturan mekansal, biçimsel ve yapısal özelliklerinin , söz konusu avan proje tadilatı ile değiştirildiği, yapının genel karakterinde değişikliğe yol açan ve özgün yapısını bozan önerilerin yapıldığı, avan proje tadilatında özgün mekansal kurgu, plan özelliği. Malzeme özelliklerinin göz ardı edildiği, korunması gereken en önemli değer olan “özgünlük değeri”nin ise biçim ve tasarım, malzeme ve doku, kullanım ve işlev , gelenekler ve teknikler, yer ve konum, uh ve duygudan oluşmakta olup kültür varlığının kimliğini oluşturduğu, dolayısıylakoruma yaklaşımının vazgeçilmezi ve varlık nedeni olduğu, söz konusu kültür varlığının yapılacak esaslı onarımında kütle ve kontur özelliği, cephe özelliği ve plan kurgusuna zarar vermeden, yapı için çok gerekli olan mekanik ve tesisat açısından çağdaş sistemlerin yapıya uyarlanıp, gerekli yalıtım ve detay hatalarının da giderilerek yapının döneminin özellikleri, mimari kimliğini ve özgünlüğünü bozmadan onarımının yapılması gerektiği, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüklerinin Çalışma Esaslarına İlişkin Yönergenin (30.06.2006 tarih , 306448 sayılı Bakanlık onaylı) kararlara ilişkin esaslar başlıklı 8€ maddesinde yer alan “Karar ebnzer konularla ve varsa daha önce alınmış koruma Bölge kurulu ve yargı kararlarıyla çelişki göstermez, kendi içinde bütünlük sağlar” kuralına uygun olmadığı, sonuç olarak kentsel sit alanında kalan kültür varlığı olarak tescil edilen koruma grubu 1 olan Atatürk Kültür merkezi olarak adlandırılan yapının , önerilen avan proje tadilatı ile günümüze ulaşmış sosyo-kültürel , tarihi kimliğini oluşturan mekansal, biçimsel, yapısal özellikleri ile çevre içindeki özgün konumunun korunmadığı, ilgili mevzuat hükümleri ile ilke kararlarına uygun olmadığı kanaatine varılmış.

Tanımlamaya çalıştığımız, yasaya aykırı yıkım ve tadilat çalışmaları sonucunda Atatürk Kültür Merkezi şu anki haliyle kullanılamaz durumda bırakılmış ve mahkemenin söz konusu projeyi iptal etmesinden sonra Atatürk Kültür Merkezi yıkımı yapan sanıklar tarafından eski haline getirilmeden bırakılmıştır. Bunun sonucu olarak da söz konusu yerde sanat çalışmaları icra edilemez hale gelmiş ve sanat çalışmalarının yapılması için İstanbul’un çeşitli yerlerinde kiralık mekanlar tutularak devlet hiçbir luzum yokkken zarara uğratılmıştır ve halen de devam etmektedir. Bnunun yanında Atatürk Kültür merkezinin yapılan yıkım sebebiyle kapalı olması nedeniyle İstanbul halkının da Bale, Tiyatro ve benzeri sanatsal etkinliklerden mahsur kalmasına meydan bırakılmıştır.

Yukarıda izah ettiğimiz ve resen gözetilecek nedenlerle sanıklar ve ilgili kurumlar hakkında Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri gereği haklarında kamu davası açılarak cezalandırılmalarını saygılarımızla arz ederiz. “

Şimdi sıra, suç duyurusuna ortak olacak olan özgür bireylerin, sanat alanları örgütlenmelerinin ve İstanbul halkınındır.

Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, 2010 AKB Ajansı’nın başı Şekip Avdagiç, Ajans’ın yürütücüsü bakanlar, vekiller ve diğer kamu yöneticileri hesap vermelidirler.

AKM, Koruma Kurulu kararları gereğince onarılmalı, önümüzdeki sezona yetiştirilmelidir.

Bu yurttaşlık hakkını umursamayan AKP ve yandaşları sabrımızı sınamaktan, İstanbul ve ülke halkını aptal yerine koymaktan bir an önce vazgeçmelidirler.

AKM için de sanat üreten sanatçı dostlar, geleceklerine sahip çıkmalıdırlar.

Daha iki gün önce Parlamento’da ilgili komisyondan geçen ‘Kütüphaneler, Kültür Merkezleri, Danışma Büroları, Güzel sanatlar Galerileri ve Müzelerin İl Özel İdarelere Devri’ yasasının ardından gelecek olan tasarı, ‘Opera-Bale ve Senfoni’nin özelleştirilme’ yasasıdır.

Bugün sanat üretim mekanları kimsesizliğe itilenlerin, yarın meslekleri satılığa çıkartılacak ve uluslararası sanat pazarlamacılarının kirli ellerinde yitip- yok olup gidecekler.

Bu madrabazlığa göz yummak, bir sorumsuzluk değil ise nedir?

Sanatçılar, sanat emekçileri, örgütleri ve İstanbul halkı, Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası’nın yürüttüğü hukuksal süreçlere dahil olmalıdırlar.

Bu kör düğüm çözülmelidir.

oaydinoaydin@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder