26 Ocak 2010 Salı

SANATÇILARDAN YANIT

‘AKM YIKIMINA DİRENENLER KAZANDI.’

Bilindiği gibi, on dört aydır ‘yıkılmak üzere kapalı tutulan ‘ AKM ile ilgili KÜLTÜR SANAT-SEN ve sanatçılar açtıkları ‘yürütmeyi durdurma’ davasını geçtiğimiz yılın Ekim ayında kazanmışlardı.

Taraflardan Kültür Bakanlığı ve 2010 AKB Ajansı karar itiraz etmiş, ancak mahkeme itirazı ‘geçersiz’ saymıştı. Yargıtay’a giden karar ise 16.12.2009 tarihinde onanmış böylelikle, “Yıkım yada koruma kurulu kararları dışındaki yenileme projesi” yasal anlamda son bulmuştu.

2009 yılının Aralık ayının ilk haftasında; 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve Kültür Bakanlığına çağrıda bulunan sanatçılar, Mimarlar Odası İstanbul Şubesi, KÜLTÜR SANAT-SEN, TOMEB, TOBAV, UPSD, ÖZERK SANAT KONSEYİ ve NAZIM HİKMET KÜLTÜR MERKEZİ ‘AKM’ nin koruma kurulu kararları doğrultusunda onarılması için’ bir çağrıda bulunmuş ve ‘Yapı bir an önce onarılarak gerçek sahipleri olan sanatçılara ve İstanbul halkına teslim edilmelidir demişlerdi.

Gelinen süreçte, AKM’ nin koruma kurulu kararları doğrultusunda onarılması için son adım ise 20.12 Pazar günü atıldı.

Kültür Bakanlığı temsilcileri Ali Ağbal, Yusuf Seven, 2010 AKB Ajansı adına Mehmet Gülhan, AKM Müdürü Bülent Bilgin, Mimar Murat Tabanlıoğlu ve yıkıma karşı çıkan taraflar adına Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhçu bir protokol imzalayarak binanın tadilatına bir an önce başlanması kararı almışlardır.

Protokole göre:
1-Binanın iç ve dış cephesinin 2 nolu koruma kurulu kararları doğrultusunda düzenlenmesi,
2-Depreme dayanıklılık çalışmalarının yapılması,
3-Yangın yönetmenliğine uygun düzenlemelerin yapılması,
4-Teknik malzemelerin gözden geçirilip yenilenmesi.
5-Tüm iç ve dış düzenlemelerle birlikte en geç 6 aylık zaman diliminde bitirilip asal sahiplerine teslim edilmesi kararlaştırılmıştır.

Sürece katkı sunmaya devam eden sanatçılar, mimarlar ve sanat örgütleri ise; yapılan çalışmaları yerinde görmek, önermelerini iletmek ve AKM ‘nin işlevselliğine bir an önce kavuşması için bir ‘İzleme Komitesi’ kurmayı karar altına almışlardır.
Gelinen son durum, 15 Ocak günü kitlesel bir basın açıklaması ile duyurulacaktır.

SANATÇILARDAN AÇIKLAMALAR

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Karanlığa Karşı Sanat Cephesi’nin temsilcileri ve Tiyatro Sanatçıları Orhan Aydın ile Orhan Kurtuldu; “Şimdi süreç, yapılan tüm tartışmaları geride bırakıldığı yeni bir düzlüğe doğru eğilmektedir.
Kültür Bakanlığı’nın 2010 Ajansı’nın ve Büyük Şehir Belediye Başkanlığı’nın suçlamalarla dolu açıklamaları sahipsiz kalmıştır.
AKM için direnenler kazanmıştır.
Süreci yakından izleyeceğiz, KÜLTÜR SANAT-SEN ve TOMEB bünyesinde örgütlenmiş sanat emekçileri bu kazanımı iyi değerlendireceklerdir. Atılan her adımdan, çakılan her çividen, dökülen her harçtan haberdar olmak durumundayız. Koruma kurulu kararları dışında o binaya yapılacak her uygulamanın takipçisi olacağız” dediler.


MUHSİN ERTUĞRUL SAHNESİ VE KADİR TOPPAŞ

Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nin 18 Ocakta belediye başkanınca açılacağının duyurulmasını da değerlendiren sanatçılar; “Bizler yaptığımız karşı çıkışın arakasındayız.
Orada Tiyatromuza yıllarca ev sahipliği yapmış tarihi bir yapı ranta tercih edilip yıkılmıştır.
Kongre Merkezi denen uluslararası sermayenin hizmetine sunulmuş bir çirkin yapı içinde göstermelik bir tiyatro yapmayı ancak bu belediye becerebilir.
Bizim oluşturduğumuz baskıyı “mahalle baskısı” sayan başkan, eğer bu baskı olmasaydı orada tiyatro binası da yapmayacaktı.
Önceliğin Kongre Vadisi inşaatına verilmesi ve tiyatro binasının söz verilen tarihten dört ay sonra açılması da manidardır.
Kaldı ki yeni tiyatro binaları yapmak yerel yönetimlerin asal görevleri arasındadır, bununla övünülmez.
Bu yapıyla ilgili temel kaygımızı ise söylemek zorundayız.
Bu bina, Büyük Şehir Belediyesi’nin malımı dır yoksa binayı yapan şirketle belediyenin ortaklığımı söz konusu mudur?
Ayrıca bina gerçek anlamıyla tiyatro yapmaya, üretmeye uygun mu tasarlanmıştır? Kongre Vadisi alanında kaç ağaç kesilmiştir.
Eski tiyatronun önünde bulunan ve alanın simgesi durumunda bulunan heykel nerededir?
Kongre vadisi inşaatının İstanbul görünümüne bulaştırdığı kirlilik için ne düşünülüyor?
Bölgenin trafik akışı ne hale gelmiştir?
Açılışta ‘bir belgesel ile eylemci sanatçıları deşifre edeceğini’ söyleyen başkan kimin başkanıdır? Dünyanı hangi ülkesinde böyle bir uygulama görülmüştür?
Kaldı ki ortada deşifre edilmesi gereken tüm uygulamalar, bizzat belediye başkanı tarafından yapılmaktadır.
Soralım, Büyük Şehir Belediyesi AKP li Belediye meclisi üyelerinin önerisi ile ‘taksim meydanına cami yapılması’ kararını almış mıdır, almamış mıdır?
Mimarlık proje yarışması bile sonuçlanan İstanbul Sahnesi neden unutturulmuştur?
Tepebaşı Dram Tiyatrosu’nun yerine yeni bir salondan söz ediyor başkan, o bina kimin malıdır? TRT ile olan anlaşmazlık çözülmüş müdür?
Tıpkı Haydarpaşa, Galata-port, Tarlabaşı kentsel üleşmelerinde olduğu gibi, bizler orada da rant kokuları alıyoruz.
İtfaiye işçileri ve yurtseverlerce kuyruğu sıkışan belediye, sanatçılara ve sivil toplum örgütlerine saldıracağına belediyecilik görevini yapmalıdır” dediler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder